Sensizliğin Maskesi
Yine taktım maskemi
Gülücük saçıyor etrafa
Yanan gözleri parlatıyor adeta...
Hüzünlü cümlelerin sonundaki somurtuk ifade
İşte onu saklıyordu bu da.
Yine giydim mutluluğu sırtıma
Oh be dedim
Ne hafifmişsin sen böyle
Acılar ağırdır dimi
Bırak dedim sen varsın
Yüküm değil
Yandaşım olacaksın.
Yine aldım elime güneşi
Geceme doğsun dedim inatla
Yıldızları çektim elimin tersiyle
Al işte yerini buldum dedim.
Kim söndürecek ki içimde yanan alevi
Hele ki seni
Seni nasıl söndürsün!
Yine yazı getirdim kışıma
Camlarımın buğusu gitti bir anda
Açıldı çiçek çiçek yüreğime
Ilık ılık esti suratıma...
Sonra gururlandım
Ben yaptım dedim.
Yine kapımı açtım ardına kadar
Adımları saydım hiç yokken
İnsan gölgesini de çizdik mi eşiğe
Oh daha ne olsun ki dedim
Bir tebessüm maskemden
Ağlıyor ardında gerçekler
Buğulu bakan gözlere
Mum yaktı yine maskem...
Yine mektup yazdım adresine
Alanı varmış dediler
Yok canım adres mezarlık dedim
Kim alacakmış!
Tabi dedim toprak almış
Onu aldığı gibi dedim...
Maskem yine güldü dudağının kenarıyla
Ve içinde gözyaşları sel olmuşken
Islandı yüzüm
Boynuma kadar ilişti damlalar..
Süzüldü tenimde...
Yine dedim
Seni yine çizdim baş köşeme
Kokundan da ekledik mi
Al işte sen geldin
Ver elini hadi
Uyuyayım seninle
Kapandı gözlerim ıslak
Şimdi karanlığım döndü dedim
İşkencelerim var benim
Firar etmişler yine
Buldular beni
Götürmeyin dedim
Bileklerim zincirlendi...
Nurhan Ulukan