UĞUR PEKTAŞ (MURAT)
AKSİYON SAHNELERİ BANA DAHA UYGUN
n “Arka Sokaklar” kendinizi ifade edebildiğiniz bir proje mi?
- Etmeye çalışıyorum, ama çok da ettiğimi sanmıyorum. Elimden geleni yapmaya çalışıyorum işte.
n Oyunculuk açısından performansınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? “Yapmaya çalışıyorum” cümleniz, bu konuda çok memnuniyetsiz olduğunuzu düşündürdü bana…
- Dizi olduğu için çok çabuk çekiliyor her şey. Hızlı davranmak zorundayız. Dolayısıyla “Burada ne yapmalıyım” diye çok da oturup düşünemiyorsunuz.
n Polis olmayı sevdiniz mi?
- Çok… Bu dizideki gibi aksiyonu bol alan sahnelerin benimle çok örtüştüğünü düşünüyorum. Mesela aşk sahneleri durağan oluyor ya, işte o zaman çok zorlanıyorum. Ama karşımdaki Gamze olduğu için eskisi kadar zorlanmıyorum.
n Ne olacak bu Zeynep’le Murat’ın aşkı?
- Tabii ki daha iyi olacak. Aslında biz de bilmiyoruz ve bilmemek iyi. Her hafta sete geldiğimizde yeni bir heyecanla çekime başlıyoruz.
n Gamze Hanım’la ilişkiniz nasıl gidiyor?
- Her şey çok güzel…
GAMZE ÖZÇELİK (ZEYNEP)
ARKA SOKAKLARA
YABANCI DEĞİLİM
n Uğur Pektaş bu proje sayesinde hayatınıza girdi. Dizinin sizin için bu anlamda da önemi büyük olsa gerek…
- Kadere de şansa da inanırım. Bu yazgımda vardı ve bir şekilde olacaktı demek ki… Burada olmasaydı başka şekilde bunu yaşayacaktım.
n Dizide canlandırdığınız Zeynep, çok güçlü bir kadın… Zeynep ile Gamze örtüşüyor mu?
- Ben senaryoda ne varsa onu yapmaya çalışıyorum, günlük hayatta ise onun gibi yaşamıyorum. Daha doğal, daha içimden geldiği gibiyim çünkü… Zeynep benimle bağdaşıyor mu? Çok değil galiba.
n Zeynep ile Murat evlenecek mi?
- Bilmiyorum ki… Şu ana kadar bize gelen senaryolarda böyle bir şey yok.
n Gamze ile Uğur evlenecek mi?
- Kısmet. Kesin bir şey söyleyemem ama her şey çok şükür yolunda gidiyor.
n Hikayenin hayatınıza ne katkısı oldu? İstanbul’un arka sokaklarını bilir miydiniz?
- Ben çok doğal, herkes gibi yaşayan bir insanım. Arka sokaklarda neler olduğunu herkes kadar bilirim. Yani prenses gibi yaşayan biri değildim. Aksine fazla lüksten, fazla şaşaalı hayattan hiç hoşlanmam. Gerçek yaşanmışlığı severim. Her şeyin tertemiz ve muntazam olması beni mutlu etmez, aksine çok daraltır.